Mehmet PAKSU
Aradan birkaç ay geçmişti. Birgün Ebû Eyyub el-Ensârî’yi ziyaret niyetiyle Eyüb Sultan’a gitmiştim. Efendimizin İstanbul’umuzdaki nâdide bir hatırası olan bu Medineli zâta bir Fatiha okudum. Türbeden çıkmak üzere hazırlanırken sol tarafta ışıklı bir dolap gözüme ilişti. Dolap, güzelim çiniler arasında yer alıyordu. Dikkatle baktım. Bu bir “ayak izi”ydi. Hemen solunda da güzel bir hatla yazılmış bir dörtlük bulunuyordu. Bu hat Sultan Ahmet Camiindeki yazının aynısıydı. Bunu da defterime kaydettim.
Bir kitap fuarındaydım. Bir hanım okuyucum geldi. Kitap imzalattıktan sonra çantasından bir paket çıkardı, Daha fazla