Çabuk sıkılmak


Annesi çay demliyor, bardağa koyuyor, sessizce masasına bırakıyor. “Yok daha neler, yirmi yaşındaki kızına çay servisi mi yapacak?” demeyip şimdi sıkı duralım. Bir de şekerini karıştırıyor. Yeter ki kızı ders çalışsın, okulunu bitirsin, iş sahibi olsun.

 

Elini sıcak sudan soğuk suya vurmuyor. Annesi vurdurmuyor. Hâlâ bir çorba karıştırmayı bilmiyor. Yatağını nadiren zahmet edip topluyor, çoğunlukla da annesi. Odasını annesi silip süpürüyor. Üniversite üçüncü sınıfa devam edecek. Edemiyor. Alttaki derslerin yarısından fazlası duruyor. “Derslerini de annen çalışsa da rahat etsen” diye takılıyorum. “Valla ne güzel olurdu” Daha fazla